1969 yılında kurulan Vehbi Koç Vakfı eğitim, sağlık ve kültür-sanat alanlarında faaliyet gösteren Türkiye'nin ilk özel vakfıdır. Vehbi Koç Vakfı'nın kültürel çalışmalarının başlangıcı, 1980'de Türkiye'nin ilk özel müzesi olarak kurulan ve Türk ve İslam sanatlarının seçkin yapıtlarının yanı sıra Anadolu uygarlıklarını temel alan bir arkeoloji koleksiyonuna da sahip olan Sadberk Hanım Müzesi ile oldu. Vehbi Koç Vakfı kültür alanındaki çalışmalarını 1994'te Vehbi Koç ve Ankara Araştırma Merkezi (VEKAM), 1996'da Suna-İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü (AKMED), 2000'de Antalya'nın eski şehir mahallesinde Kaleiçi Müzesi ve 2005'te Koç Üniversitesi bünyesinde Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi'nin (ANAMED) kurulmasıyla daha da ileriye götürdü. VKV'nin bir diğer önemli girişimi; Türkiye'deki Bizans mirasının, İstanbul'daki olağanüstü zenginlikteki kültürel birikimin toplumumuzdaki anısını canlandırmak için Bizans araştırmalarını daima desteklemiş olan merhum Sevgi Gönül (1938-2003) anısına üç yılda bir düzenlenen Uluslararası Sevgi Gönül Bizans Araştırmaları Sempozyumu'dur. Bu sempozyum, Türkiye'de ve dünyada sürmekte olan bilimsel araştırmaların uluslararası bir platformda paylaşılmasını, yayınlar aracılığıyla kültürel miras bilincinin artırılmasını, bu alandaki araştırmaları desteklemeyi ve genç Bizans araştırmacılarını desteklemeyi hedefler. VKV'nin kurumsal çağdaş sanat koleksiyonu, 2007 yılında kendisi de ciddi bir çağdaş sanat koleksiyoneri olan Sayın Ömer Koç tarafından, Dolapdere'de açılacak çağdaş sanat müzesinin omurgasını oluşturmak üzere başlatıldı. VKV bunun yanı sıra Türkiye çağdaş sanatını desteklemek amacıyla iki büyük projeyi hayata geçirdi: TANAS-Berlin (2008–2013) ve Arter (2010–). TANAS, Vehbi Koç Vakfı'nın çağdaş sanat alanına duyduğu ilgiye ve bu alandaki üretimi hem Türkiye'de hem de uluslararası bağlam içinde desteklemeye yönelik ilk ve önemli adımlarından biri olarak 2008 yılında Berlin'de açıldı. Vehbi Koç Vakfı'nın çağdaş sanat projeleri dizisinin önemli evrelerinden biri olarak beş yıl devam etmesi öngörülen TANAS'ta ağırlıklı olarak Türkiye'den sanatçılara yer veren toplam 22 kişisel ve karma sergi gerçekleştirildi; bu sergilere sanatçı konuşmaları, paneller ve çeşitli sanat profesyonelleri rehberliğinde özel sergi turları eşlik etti. Misyonunu tamamlayarak planlandığı gibi 2013 yılı sonu itibariyle kapanan TANAS, açık olduğu 5 yıl boyunca Berlin'in canlı uluslararası sanat ortamında Türkiye çağdaş sanatına odaklanan bir merkez olarak sanatçı, küratör, yazar ve öğrencileri bir araya getiren kapsamlı bir üretim ve tartışma platformu işlevi gördü. 2010 yılı Mayıs ayında İstanbul'da İstiklal Caddesi üzerindeki tarihi bir binada açılan Arter'in amaçlarının başında; sanatçılara ve yapıtlarına görünürlük kazandıracak yeni bir platform oluşturmak, yeni üretimlere destek vermek ve bu üretimleri sergilemek yer alıyor. Uluslararası kurumlarla işbirliğinde düzenlenen ortak yapımlara ve uluslararası sergilere de evsahipliği yapan Arter, sanatçılara kaynak, sergileme, tanıtım, yayın ve etkinlikler anlamında sürdürülebilir bir sanatsal üretim altyapısı sunmayı hedefliyor. Arter'in açılışı 2010 Mayıs ayında Vehbi Koç Vakfı Çağdaş Sanat Koleksiyonu'ndan oluşturulan, Türkiye'den ve dünyadan 87 sanatçının 160'ı aşkın eserinin yer aldığı "Starter" başlıklı sergiyle gerçekleşti. Arter, açılış sergisinden bu yana, yeni üretimlere odaklanan kişisel ve karma sergilere yer vermenin ve dünyanın önde gelen çağdaş sanatçıların çalışmalarını İstanbullu izleyicilerle tanıştırmanın yanında, ses projeleri alanındaki üretimi desteklemek amacıyla 2012 yılında "Sesli Dizi" başlığı altında yeni bir sergi dizisi de başlattı. Arter'in programlarına, sergi yayınları, sanatçı konuşmaları ve atölye çalışmaları eşlik ediyor. Arter, gerçekleştirdiği üretimler, düzenlediği sergi ve etkinliklerle, Dolapdere'de açılacak olan çağdaş sanat müzesi için bir hazırlık, araştırma ve laboratuvar ortamı da sağlamakta.