Fatih Sultan Mehmet’in, İstanbul’un fethini ne kadar ciddiye aldığının kanıtı niteliğinde Rumeli Hisarı. İkizi ile birlikte yüzlerce yıldır boğazı bir koruyucu edasıyla gözetleyen hisar, zamanla bu görevini terk edip önce bölge halkına barınak, ardından kültürel organizasyonların düzenlendiği bir mekân haline gelmiş.. Fatih’in boğazın güvenliğini sağlamak için Anadolu Hisarı’nın tam karşısına yapılmasını emrettiği askeri yapının inşa süreci 15 Nisan 1452’de başlamış. Boğazın en dar noktasına yakın konumdaki 30 dönümlük arazi üzerine inşa edilen yapının ne zaman tamamladığına dair farklı görüşler mevcut. Zağanos Kuleleri’nde bulunan iki kitabede yapının dört ay içerisinde tamamlandığı yazılıyken Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunan “Şerh-i Tecriyd-i Ataik” adlı eserde belirtilen süre 139 gün. Tamamlanma süreci gibi yapının adı da kaynağa göre farklılık gösteriyor. Fatih vakfiyelerinde “Kulle-i Cedide”; Kemalpaşazade, Aşıkpaşazade ve Nişancı tarihlerinde “Boğazkesen Hisarı” olarak adlandırılan askeri yapıdan Neşri tarihinde ise “Yenice Hisar” ismiyle bahsedilmiş. Hisarın yapımında kullanılan malzemeler İzmit, Karadeniz Ereğlisi gibi Anadolu’nun değişik yerlerinden buraya getirtilmiş. Parça taşlar ise çevrede bulunan harap durumdaki Bizans yapılarından sökülmüş. Mimar Ekrem Hakkı Ayverdi’ye göre hisarın yapımında yaklaşık olarak 300 usta ve 750 civarı işçiye ek olarak 200 kadar arabacı, nakliyeci ve kayıkçı çalışmış.