Zindan olarak anılsa da aslında yapılış amacı şehre gelen yabancı kralları ve yabancı ülkelerden gelen mevki sahibi insanları görkemli olarak karşılamaktı. M.S. 413–439 yılları arasında, Kral II. Teodosios döneminde yapımı tamamlanan bu ihtişamlı yapının bugünkü halini alması ise İstanbul’un fethinden sonra olmuştur.İstanbul’un Fethi’nden önce bir süre hapishane olarak da kullanılan yapı, Osmanlı İmparatorluğu Dönemi’nde ise dönem dönem hapishane, darphane, sanat evi, hayvanat bahçesi olarak kullanıldı ve hatta bir dönem Osmanlı Hazinesi burada muhafaza edildi. 1968 yılında İstanbul Hisarlar Müzesi Müdürlüğü’ne bağlanan müze, 2004 yılında özel bir şirketin kullanımı için devredilmek istense de alınan karar mahkeme kararıyla iptal edilerek statüsünü koruması sağlanmıştır. Bugün hisarı gezip görmek yapılan bakım çalışmaları nedeniyle maalesef mümkün değildir. Geçtiğimiz yıllarda birçok açık hava konserine ev sahipliği yapan mekanın yakın zamanda yeniden ziyarete ve konserlere açılacağı düşünülmektedir. Yedikule Zindanları bir açık hava müzesi olsa da, Kanlı Kuyu, Genç Osman’ın idam edildiği oda, Altın Kapı ve zindan kuleler gibi bölümler, sanki halen yüzlerce yıl önce sahip olduğu o kötü ruhu korumaktadır ve sizi bir nevi tarihin karanlık yüzü ile tanıştıracaktır.