9 dakika okuma süresi • 999 defa okundu • 07 Temmuz 2021 tarihinde güncellendi
M.Ö 1200’lü yıllara uzanan tarihi, konumu, yeşilin her tonunu kusursuzca sergileyen ormanları, gölleri ve doğal güzellikleriyle doğanın kalbi Bolu, şehrin kalabalığından ve yoğun hayat temposundan sizi bir anda sıyırıp bambaşka diyarlara sürükleyecek! Uzun uzun bir tatil planı değil de 3-4 günlük bir kaçamak ile yenilenip ruhunuzu dinlendireceğiniz bir seyahat için önerilerimize kulak verin ve hemen valizleri hazırlayın!
Kardelen meydanı ve Anıt Park’ın olduğu noktadan yani şehrin kalbinden nam-ı diğer mecburiyet caddesi (Atatürk Caddesi) boyunca (belediye binasına doğru) sağlı sollu mağazalar ve kafelerin arasından dümdüz yürüdüğünüzde hemen solunuzda sizi tarihi dokusuyla Yıldırım Beyazit Camii ve üzerinde uçan kuşlar selamlayacak. Hemen yukarıya doğru çıkıp tarihi dokusunu hiç kaybetmeyen bu çarşının sokaklarında kendinizi kaybedebilirsiniz:)
Evliya Çelebi’nin Seyahatname adlı eserinde bile kendine yer bulan, çok eski dönemlerde de kullanıldığı yapılan kazılar sonucu bilinen şifalı sularıyla ünlü Bolu kaplıcalarının en popüleri Karacasu Kaplıcalarıdır. Seben Dağı’nın eteğinde, merkeze yakın konumda bulunan Karacasu kaplıcalarında 2 tane kaynak bulunur; Büyük Kaplıca ve Küçük Kaplıca. Bu kaplıcalardan günübirlik de yararlanabilir,44 derecelik termal ve şifalı sularında bedeninizin tüm yorgunluğunu atabilirsiniz.
Bolu kartpostallarında gördüğünüz yer neresi mi? İşte tam da burası… Bolu şehir merkezinin 13 km güneyinde suni olarak yapılmış bir set gölü olan 1217 m yüksekliğindeki Gölcük; çam, köknar, kayın ve gürgen ağaçlarının sarmaladığı olağanüstü bir manzara sunuyor. Muhteşem gölün hemen kenarında bulunan tüm Gölcük fotoğraflarında da gördüğünüz o ev, Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın "Devlet Konukevi" olan şirin yapısıdır. Gölün etrafında restoran, kır lokantası, kafeterya, büfe, mescit ve bungalov tipi konaklama tesisleri de mevcut. Gölün çevresinde gezintiye çıkıp bol bol fotoğraf çekebilir, göl çevresinde piknik yapıp enfes manzaraya karşı çayınızı yudumlayabilirsiniz.
Mudurnu’nun 18 km. kuzeydoğusunda 1328 metre yükseklikte yer alan çam ve köknar ağaçlarıyla çevrili bir heyelan set gölü olan ve göle yansıyan heybetli ağaçları ile Abant sizi bambaşka bir diyara götürecek. Saçlarınızı okşayan rüzgarı, tertemiz havası ve yeşilin binbir tonu size huzurlu küçük bir kaçamak yaşatabilir. Üstelik Abant’ta pek çok aktivite de yapabilirsiniz! Ücretsiz ziyaretçi tanıtım merkezi ve doğa müzesi ziyareti, göl çevresinde piknik, kamp, sportif olta balıkçılığı, doğa yürüyüşü, bisikletle, faytonla, atla gezinti, Çepni Yaylası'nda yamaç paraşütü yapmayı deneyebilirsiniz.
Sonbaharda sarıdan turuncuya, pembeden mora çalan rengarenk ağaçlarıyla kendinizi başka bir dünyada hissedebilirsiniz. Henüz gitmediyseniz çok şey kaçırmışsınız demektir.
Rengarenk ağaçlar altında göl kenarında sıcacık çayınızı yudumladığınızı bir düşünsenize, şahane olmaz mı?
Adından da anlaşılacağı üzere yedi tane gölü bulunan gölün (İncegöl, Nazlıgöl, Sazlıgöl, Deringöl, Seringöl, Kurugöl ve Büyükgöl) ve Bolu sınırları içinde yer alan bu milli parka gitmek için en güzel mevsim bahar ayları özellikle de sonbahar.
Yedigöller’in, doğaseverler için en güzel yürüyüş noktalarından biri olduğunu söylemeden geçmeyelim. Ayrıca milli park içinde yer alan şelaleyi, Pisagor ağacını ve gülen kayaları görmeyi de ihmal etmeyin. Bu müthiş manzarayı en güzel noktadan görmek için ise Kapankaya Manzara Seyir Terası’na çıkabilirsiniz.
Bolu’ ya kışın geleceklerin kesin uğraması gereken bir yer olan Kartalkaya ülke genelinde de kış turizminin en canlı olduğu noktalardan biri. Kış sporları için oldukça elverişli bu bölge kayak tatili yapmak isteyenlerin de uğrak noktası. Buraya dilerseniz günübirlik bir gezi planı yapabilir, dilerseniz Kartalkaya’da bulunan lüks otellerde karın kışın ve enfes orman manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.
Frigyalılardan bu güne dek pek çok medeniyetin izlerini barındıran; tarihi, enfes bir doğayla buluşturan Seben Solaklar Kaya Evleri, Bolu’ya gelip de görmeden dönmemeniz gereken bir yer. Tarihi Kaya Evleri’ni gezerek geçmişe tanıklık edebilir ve hatta bu bölgede bulunan ağaç evlerde doğayla başbaşa bir gece geçirebilirsiniz. Hazır buraya kadar gelmişken, bu bölgeye yakın konumda bulunan oldukça büyük bir suni göl olan Seben Gölü’nü de ziyaret edebilirsiniz!
Bolu’nun Pamukkale’si olarak anılan ve yemyeşil doğanın pamuk gibi bir manzarayla buluştuğu Akkaya Travertenleri’ne gidip, hem doğa yürüyüşü yapıp hem şahane fotoğraflar çekebilirsiniz! Özellikle yaz aylarında traverten havuzları serinlemek amacıyla çok ilgi görüyor. Dinlenmek ve piknik yapmak isteyenler için ideal bir yer olan Akkaya Mevkiinde özel sektörce işletilen günübirlik turistik tesisler de mevcut.
Eski Türk evlerini bir göreyim derseniz Bolu’nun Mudurnu ilçesini ziyaret edip, Mudurnu evlerini mutlaka görmelisiniz. Kentsel Sit Alanı ilan edilen bu şirin ilçenin film setini andıran sokaklarında gezip, bol bol fotoğraf çekebilirsiniz!
Mudurnu’ya gitmişken inanılmaz lezzetiyle parmaklarınızı yedirecek, saray helvasını denemeyi hatta yanınıza birkaç paket almayı da unutmayın!
Bolu, tarihi yöresel yemeklerinden ziyade aşçılarıyla daha fazla ön plana çıkıyor olsa da yemeklerinin lezzetini tatmadan dönmeyin. Dünyaca meşhur Bolulu aşçılarımızın elinden çıkan, saray mutfağına dayanan tarihiyle bu çok özel yemekleri sizin için listeledik, mutlaka deneyin. Mengen çorbası, kızılcık tarhanası, patates çorbası, mengen pilavı, bolu beyi tatlısı, saray helvası, keşli cevizli ev mantısı, kedi batmaz, katlaç (sade ve kabaklı) ve mis gibi kokan patatesli köy ekmeği ve daha birçok lezzeti ile Bolu’da kilo almamak ne mümkün :)
Bolu ile özdeşleşen; patatesli köy ekmeği, saray helvası, bolu çikolatası ve fındık şekerini sevdiklerinize hediye olarak da götürebilirsiniz :)
Bolu'nun en popüler yeme-içme mekanlarını keşfedin
Bolu’da aktif ve hareketli bir gece hayatı maalesef yok. Şehir merkezinde pek çok kafe mevcut ama gece eğlenceleri için fazla bir alternatifiniz yok. Abant ve Kartalkaya civarında gece hayatı biraz daha hareketli, konaklama merkezlerinde bulunan barlarda gönlünüzce eğlenebilirsiniz.
Bolu’da konaklamak için birçok alternatif var. Özellikle Abant ve Kartalkaya gibi tatil yörelerinde şık ve lüks otellerde konaklayabilirsiniz. Bunların yanı sıra Bolu çevresinde pek çok termal ve doğa otelleri var. Eğer otel değil ben bungalov veya çadırda kalmak istiyorum derseniz en meşhurları Abant ve Yedigöller’in eşsiz doğasında kalmanız olacak! Bolu otellerini inceleyin
Dört mevsiminde de kusursuz güzellikler sunan Bolu'ya gitme amacınız kış tatili ve kayak ise kış aylarının en yoğun yaşandığı ocak ve şubat aylarında; eşsiz güzellikteki gölleri ve ormanları keşfedeyim, en güzel fotoğraf karelerini ben yakalayayım derseniz ise bahar aylarında özellikle de sonbaharda gitmenizi tavsiye ederiz :)
Bolu’da havalimanı bulunmadığı için şahsi aracınız veya şehirler arası otobüs ile Bolu’ya ulaşabilirsiniz. O kadar yolu araba ile çekemem derseniz ise Bolu’ya 145 km mesafede Kocaeli Cengiz Topel Havalimanı, 200 km mesafede ise Ankara Esenboğa Havalimanı mevcut, buraya kadar uçakla gelip yolculuğunuzu şehirler arası otobüsleri kullanarak kısa bir aktarmayla tamamlayabilirsiniz.